TANIMA VE TENFİZ DAVASI AÇMAKTAKİ AMAÇ;

 

Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve kesinleşmiş yabancı mahkeme kararlarının Türkiye'de icra olunabilmesi için verilen Türk mahkemeleri kararına TENFİZ denmektedir. Bu açıdan "Tenfiz Davası" yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra edilebilmesi amacı taşımaktadır.

Yabancı mahkeme kararının Türk hukukunda kesin delil ve kesin hüküm niteliğini kazanabilmesi için de Türk mahkemeleri tarafından TANIMA kararı verilmesine bağlıdır. Bu anlamda "Tenfiz Davası" nın amacı yabancı mahkeme ilamının Türkiye'de kesin delil ve kesin hüküm teşkil etmesini sağlamaktır.

 

I) TENFİZ DAVALARI :

 

1- Görevli Mahkeme ; Aile Mahkemeleridir.

2- Yetkili Mahkeme : Kendisine karşı tenfiz istenen kişinin yani davalının Türkiye'deki yerleşim yeri, Türkiye'de yerleşim yeri yoksa sakin olduğu yer mahkemesi, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu yer yoksa, An kara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.

3- Dava Tarafları;  Yabancı mahkeme kararının davacı ve davalısı tenfiz davasının da taraflarıdır. Ayrıca 5718 sayılı MÖHUK ‘da yapılan değişiklikle birlikte yabancı mahkeme kararlarının tenfiz edilebilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilmektedir. Bu anlamda taraflar türk olmasalar bile hukuki menfaatlerinin bulunduğunu kanıtlamış olmaları halinde yabancı ilamın tenfizini veya tanınmasını isteyebileceklerdir.


A) TENFİZ DİLEKÇESİNDE OLMASI GEREKEN TALEPLER;

 

1- Tarafların ad, soyad ve adresleri ile varsa kanuni temsilcilerinin ad, soyad ve adresleri.

2- Yabancı mahkeme kararının;

            a. Hangi devlet tarafından verildiği,

            b. Yabancı mahkemenin adı,

            c. Yabancı mahkeme kararının tarih ve numarası,

            d. Yabancı mahkeme kararının özeti.

3- Yabancı mahkeme kararının bir kısmının tenfizi isteniyorsa ( kısmi tenfiz talebi) bunun hangi kısma ilişkin olduğunun da açıkça dilekçede yer alması gerekmektedir.

Bu noktada yabancı mahkeme kararında yer almayan yeni taleplerin tenfiz davasında karar altına alınabilmesinin mümkün olmadığını önemle belirtmek gerekir.


B) DİLEKÇEYE EKLENECEK BELGELER VE TENFİZ ŞARTLARI;

 

1-Yabancı mahkeme kararının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı,

2-Yabancı Mahkeme kararının onanmış tercümesi, ( Söz konusu tercümenin yurt dışındaki Türk konsolosluk veya elçiliği tarafından onanması mümkün olduğu gibi, Türkiye'deki yeminli bir tercüman tarafından onanması da mümkündür.)

3-Yabancı mahkeme kararının kesinleştiğini gösteren apostil şerhi,

(Bu noktada yabancı mahkeme kararı aslına Türk konsolosluğu veya elçiliği tarafından alınacak apostil şerhi oldukça önemlidir. Mahkeme kararının kesinleştiğini gösteren belgeden kast edilen yabancı mahkeme kararına apostil şerhi vurulmasıdır ki bunu yapacak olan mercii yabancı ülkedeki Türk Konsolosluğu veya elçiliğidir.)

4- Yabancı mahkeme kararının kamu düzenine aykırı olmaması,

5-Yabancı mahkeme kararının veren ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık bulunması.

Söz konusu karşılıklılık esası bir uluslararası antlaşmaya, bir kanun hükmüne veya bir fiili uygulamaya dayanabilir.

6- Kendisine karşı tenfiz istenen davalının aşağıdaki sebeplerden birine dayanarak tenfiz istemine itiraz etmemiş olması,

a. Yabancı mahkeme yargılamasına usulüne uygun şekilde çağrılmış olması,

b. Yabancı mahkeme yargılamasında temsil edilmiş olması,

c. Yabancı mahkeme yargılamasında kanuna aykırı şekilde gıyabında veya yokluğunda karar verilmemiş olması.

7- Dürüstlük kurallarına aykırı davranılmamalıdır.

 

C) YARGILAMA, TEBLİĞ VE İTİRAZ;

 

Tenfiz davasının hasımsız olarak görülmesi mümkün değildir. Bu anlamda tenfiz dava dilekçesinin karşı tarafa tebliği önem arz etmektedir. Tebliğ olmadan işin esasına girilemez.

Tenfiz davaları duruşmalı olarak görülen davalardandır.

Tenfiz davaları basit yargılama usulüne göre görülen davalardır.

Tenfize yönelik olarak karşı taraf şu hallerde itiraz edebilir; tenfiz şartlarının bulunmadığı, yabancı mahkeme kararının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş olduğu, yabancı mahkeme kararının yerine getirilmesine engel bir sebebin ortaya çıkmış olduğu hususlarına dayanarak tenfiz istemine karşı itiraz mümkündür.

Tenfiz isteminin bütünüyle kabulüne karar verilebileceği gibi kısmen kabulüne yani kısmen tenfizine de karar verilebilir.

Tenfizine karar verilen yabancı mahkeme kararları Türk mahkemelerinde verilmiş kararlar gibi icra olunur. Tenfiz kararının temyizi yerine getirmeyi durdurur.

  

II- TANIMA DAVALARI :

 

1-Görevli Mahkeme ; Aile Mahkemeleridir.

2-Yetkili Mahkeme: Kendisine karşı tanıma istenen kişinin yani davalının Türkiye'deki yerleşim yeri, Türkiye'de yerleşim yeri yoksa sakin olduğu yer mahkemesi, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu yer yoksa, An kara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.

3-Dava Tarafları ;  Yabancı mahkeme kararının davacı ve davalısı tanıma davasının da taraflarıdır. Ayrıca 5718 sayılı MÖHUK ‘da yapılan değişiklikle birlikte yabancı mahkeme kararlarının tanıma edilebilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tanıma isteminde bulunabilmektedir. Bu anlamda taraflar Türk olmasalar bile hukuki menfaatlerinin bulunduğunu kanıtlamış olmaları halinde yabancı ilamın tenfizini veya tanınmasını isteyebileceklerdir.

Tanıma davası tenfizden farklı olarak yabancı mahkeme kararının Türk hukukunda kesin hüküm ve kesin delil teşkil etmesi amacıyla açılmaktadır.

Tanıma davasında; tenfizden farklı olarak, karşılıklılık esası aranmaz. Yani yabancı mahkeme kararını veren ülke ile Türkiye arasında bir antlaşma, o devlette Türk mahkemelerinde verilmiş ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun veya fiili uygulama olması aranmaz. Tanımaya karar verilebilmesi için ilamın Türk Mahkemesinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmesi ve hükmün kamu düzenine açıkça aykırı olmaması yeterlidir.

Tanıma davası da hasımsız olarak görülmez.

Tanıma dilekçesine eklenecek belgeler de tenfizde olduğu gibidir.

Bu noktada nafaka ve velayete ilişkin taleplerin icrai nitelik taşımasından dolayı tanıma davasına değil tenfiz davasına konu olduğunu söylemek gerekmektedir.

Yabancı mahkeme kararının tanıma kararı ile Trük hukukunda elde edeceği kesin delil ve kesin hüküm etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade eder.

Ayrıca yine önemle belirtmek gerekir ki, tanıma ve tenfiz davalarında zamanaşımı söz konusu olmayacaktır.


 

Av. Seher Burcu ADIYAMAN

5 Ağustos 2016 Cuma
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.