TÜRK MİLLETİ ADINA

 

KARAR

               T.C.                                                                                   SAKARYA

1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO       : 2016/

KARAR NO   : 2017/

 

HAKİM         : H... P... 

KATİP          : C... Y... 

 

DAVACI        : ........

VEKİLLERİ    : Av. MUSA ADIYAMAN - Yenidoğan Mh. Fabrika Cd.    796.Sk.N.3Adapazarı / SAKARYA

 

DAHİLİ DAVALI :  ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE İZAFETEN ADAPAZARI  ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ 

VEKİLİ           : Av....

 

DAVALI          :  HAZİNEYE İZAFETEN SAKARYA DEFTERDARLIĞI -

VEKİLLERİ      : Av....

DAVA             : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat)

DAVA TARİHİ  : 16/08/2016

KARAR TARİHİ : 28/03/2017

KARAR YAZIM TARİHİ  : 12/04/2017

 

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesiyle; Sakarya ili Arifiye ilçesi Arifiye mahallesi ...... parselde kain 373 m2 yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmazın maliki olduğunu, davaya konu taşınmazın kaydına Orman Genel Müdürlüğünün talebi üzerine 05/07/1995 tarihinde 3858 yevmiye numarasıyla 22/03/1996 tarih ve 1313 yevmiye, 28/08/2002 tarih ve 6464 yevmiye ile orman şerhi konulduğunu, oysaki meskur taşınmaz, davacı müvekkili tarafından 14/03/1991 tarihinde tapuda yapılan işlem ile satın alındığını, hal böyle iken Orman Genel Müdürlüğü gerek tapunun ilk edinim tarihinde tapulama işlemine, gerekse daha sonradan yapılan satış işlemine itiraz etmediği gibi bu duruma uzun süre suskun kalarak davacı müvekkili adına tapu kaydının oluşturulmasına sebebiyet verdiğini, her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değilsede davaya konu taşınmazın kesinleşen arazi kadastrosu sonucunda tarla niteliğiyle gerçek kişi adına tespit gördüğü, daha sonra davacı müvekkilinin 14/03/1991 tarihinde tapuya güven ilkesine dayanarak tapuda yapılan satış ile taşınmazı satın aldığını, bu şekilde tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının gerçek zararının tazmini gerektiği, davacının taşınmazdan yararlanma ve tasarruf etme imkanı ortadan kalkmış ve böylelikle davacı müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, taşınmazın tapu kaydında görünen vasfı tarla olmakla beraber fiili durumu itibariyle taşınmazın arsa vasfını taşıdığını, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde ve eğitim tesis alanında kaldığını, etrafının meskun mahal olup, yol, su, elektrik, çöp toplama hizmetlerinden yararlandığını, 15 metre genişliğindeki imar yoluna cephesi bulunduğunu, değerinin özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanmasının gerektiğini, taşınmazın değerlendirme tarihine göre belirlenecek değerinin (şimdilik 10.000,00 TL'sinin) dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile hazine adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş olup, davalı vekili dosyaya sunduğu 30/09/2016 tarihli cevap dilekçesini tekrarla, taşınmaza ait tapu  kayıtlarına orman şerhi konulması hususunda orman idaresi yetkili ve sorumlu olup, şerhin süresi içerisinde konulup konulmaması hususunda hazineye herhangi bir mesuliyetin yüklenemeyeceğini, taşınmaza tapu  kayıtlarında orman şerhi bulunması ve taşınmazların orman sınırları içerisinde kalması, bu şerhin konulması ve kaldırılmasındaki tüm yetkinin orman idaresine ait olması sebebiyle, davanın müvekkili idare açısından husumet yönünden reddi gerektiğini, Orman Genel Müdürlüğüne karşı açılması gerektiğini, Orman Genel Müdürlüğünün talebi üzerine orman kanunu uyarınca tapu kayıtlarına şerh konulduğunu, tapu mevzuatına aykırı işlem tesis edilmediğini, devletin tapu sicilinin usulüne uygun tutulması sebebiyle meydana gelen zarardan sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için tapu sicilinini tutulmasına ilişkin bir fiilin olması, fiilin hukuka aykırı bulunması, hukuka aykırı fiil sonucu zararın doğması ve zarar ile hukuka aykırı fiil arasında illiyet bağının bulunması şartlarının bir arada bulunması gerektiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle ve haksız ve yersiz açılan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Dava konusu taşınmazın tapu kaydı celp edilmiş, 373 m2 yüzölçümlü olup davacı ...... adına 14/03/1991 tarihinde satış suretiyle kaydedildiği, parselin tamamının devlet ormanı sınırları içerisinde kaldığı şerhinin bulunduğu görülmüştür. Emsal kayıtlar celp edilmiş, dava konusu taşınmazın imar durumuna göre 1/1000 - 1/5000 ve 1/25000 ölçekli imar planlarında kaldığını, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında eğitim tesis alanında kaldığını, belediye, yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma hizmetlerinden yararlandığı, etrafının meskun mahal olup, 2016 yılı emlak vergisi metrekare birim fiyatının 3,78 TL olup, imar uygulaması sonucunda oluşmuş parsellere ayrıldığı, %22 oranında DOP kesintisi yapıldığı görülmüştür.

 

Davalı Orman İşletme Müdürlüğü davacı tarafından davaya dahil edilmiştir.

 

Bilirkişiler marifetiyle mahallinde 23/12/2016 tarihinde keşif yapılmış, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın değerinin 133.537,73 TL olduğu tespit edilmiştir.

 

Bilirkişi raporuna yapılan itiraz üzerine dosya aynı heyete tevdi edilmiş, kök raporda değişiklik olmadığı tespit edilmiştir.

 

Davacı vekili tarafından dava değeri üzerinden ıslah yapılarak dava harcı yatırılmıştır.

 

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu Sakarya ili, Arifiye ilçesi, Arifiye mahallesi ..... parselde kayıtlı tarla vasıflı taşınmazın tapuda kayden malikinin davacı olduğu, 14/03/1991 yılı itibariyle satış yolu ile elde edildiği, ancak daha sonra parselin tamamı için orman şerhi verildiği, son olarak 04/07/2016 tarihli 2388 yevmiye nolu bu şerhin taşınmaz üzerinde beyanlar hanesinde belirtildiği, bu nedenle davacının taşınmazda orman şerhi bulunduğundan yararlanamadığından kaynaklı TMK'nın 1007.madde uyarınca zararının giderilmesi talepli hazineye bu davanın yöneltildiği, nitelik itibariyle taşınmazın orman olduğu belirtildiğinden Orman Genel Müdürlüğünün davaya dahilinin sağlandığı, sunulan örnek yargıtay içtihatları uyarınca husumetin hazineye yöneltilebileceği, hazinenin husumet itirazlarının yerinde olmadığı, ayrıca beyanlar hanesindeki son şerhin tarihi dikkate alınarak zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının yerinde olmadığı, adli yargının ve adli yargı içeresinde de Asliye Hukuk Mahkemelerinin görmeye görevli olduğu, konuya ilişkin mahallinde yapılan keşif sonucu arsa nitelikli taşınmazın emsal karşılaştırması yolu ile bulunan değeri 133.537,73 TL olduğundan bu bedelin 10.000,00 TL'sinin dava tarihinden kalan kısmının ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile olacak şekilde davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine, dava konusu Sakarya ili Arifiye ilçesi ...... parsel sayılı taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ile  orman niteliğiyle hazine adına TESCİLİNE , Orman Genel Müdürlüğü yasal hasım gösterildiğinden masraf ve ücreti vekalet açısından sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

 

HÜKÜM:

 

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

DAVANIN KABULÜ ile 133.537,73 TL'nin dava tarihi 16/08/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine, (123.537,73 TL'si ıslah ile arttırıldığından bu miktarın ıslah tarihi olan 07/03/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle olacak şekilde)

 

Dava konusu Sakarya ili Arifiye ilçesi ... parsel sayılı taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ile  orman niteliğiyle hazine adına TESCİLİNE,

 

Davalı hazine harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yatırılan 2.109,71 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,

 

Yürürlükteki AAÜT'ne göre hesaplanan ............ TL nispi vekalet ücretinin davalı hazineden alınarak davacıya ödenmesine,

 

Dosya üzerinden hesaplanan ve davacı tarafından yapılan 32,00 TL tebligat, 30,60 TL müzekkere, 1.166,30 TL keşif ve bilirkişi ücreti toplamı 1.228,90 TL yargılama giderinin davalı hazineden alınarak davacıya ödenmesine,

 

Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

 

Dair; davacı vekilinin, davalı Orman Genel Müdürlüğü vekilinin, davalı hazine vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/03/2017 

 

            Katip 79049                                      Hakim 38821

 

(E-imzalıdır)                                                     (E-imzalıdır)  

15 Eylül 2017 Cuma

DİĞER EMSAL KARARLARIMIZ

© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.