17. Hukuk Dairesi 2018/5055 E. , 2019/3518 K.


"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

 

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... Petrol Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

 

-K A R A R-

 

Davacılar vekili, davalı ... Petrol Akaryakıt San. ve Tic. Ltd. Şti'nin malik ve ...'ün sürücüsü bulunduğu tır cinsindeki araç ile bu araca bağlı dorse, seyir halinde olan davacı ...'nın malik ve sürücüsü olduğu araca çarpması neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini belirterek tedavi giderleri için 600,00 TL, tedavi gideri olan 300,00 TL, ek tedavi giderleri 600,00 TL, refakatçi bakıcı gideri 600,00 TL, yol masrafı 600,00 TL, 10.000,00 TL tedavi süresince çalışmamasından dolayı kazanç kaybı, sürekli iş göremezlik ve iş gücü kaybından kaynaklanan gelecekte oluşacak zarar miktarı olarak 10.000,00 TL olmak üzere toplam 22.100,00 TL maddi tazminat ve 120.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.


Davalılar vekili, davanın reddini istemişlerdir.


Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davalı ... (... A.Ş) bakımından açılan davanın ibra nedeniyle reddine, davacı ... için 22.100,00 TL .maddi tazminatın davalılar ... ve... Petrol Akaryakıt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti'den kaza tarihi olan 25/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 60.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın 25/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar ... ve ... Petrol Akaryakıt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti'den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... Petrol Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.


Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.


1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı şirket vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.


2-Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54'te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.


Somut olayda davacı ...'nın yaralanması nedeni ile iş göremezliğinden ve kazanç kaybından bahisle maddi tazminat isteminde bulunulmuştur. Davacı kaza tarihinde 40 yaşında olup hükme esas alınan maluliyet raporuna göre davacının sürekli maluliyet oranı %81 olarak tespit edilmiş, iyileşme süresi tespit edilmemiştir. Hesap bilirkişisi tarafından davacının geliri ile bilinen, aktif ve pasif dönem gelirleri toplamından %80 malüliyete denk gelen miktarı iş göremezlik tazminatı olarak hesaplanmış, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme düşüldükten sonra 379.581,00 TL gerçek zarar hesaplanmıştır. Alınan bilirkişi raporunda destek tazminatı hesabı yapılmış, davacının malül kaldığı, devlet memuru olduğu, maaşını almaya devam ettiği hususları dikkate alınmamış eksik inceleme ve malüliyet tazminatı hesap yöntemine uygun olmayan hesap raporu dayanak alınarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.


3-Davacı ...'nın yaralanması nedeniyle yapılan tedavi giderlerini de davalılardan tahsili talep edilmiş; ancak, tedavi giderlerinin kapsamı tam olarak açıklanmamıştır. Mahkeme ise, tedavi gideri yönünden, davacı tarafa talebini açıklattırıp somutlaştırmadan, kazanç kaybı ve iş göremezlik tazminatı da dahil olmak üzere davacı talebi olan 22.100,00'yi hüküm altına almıştır.


6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31/1. maddesi gereği hakimin, uyuşmazlığın çözümü bakımından belirsiz veya çelişkili olan hususları taraflara açıklatıp davayı aydınlatma görevi bulunmaktadır. Eldeki davada davacı taraf, davacı ...'nın yaralanması nedeniyle tedavi giderlerini kendisi yaptığını ileri sürerek talepte bulunmuş; sadece tedaviye bağlı belgesiz tedavi giderlerini mi yoksa hem belgeli hem de belgesiz tüm tedavi giderlerini mi talep ettiğini somut biçimde açıklamamıştır.


Davacının talep ettiği tedavi harcamalarının nev'i, bu zarardan sorumlu olanların belirlenmesi bakımından önem taşımaktadır. Zira, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun'un 59. maddesi ve geçici 1. maddesi gereği, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinden Sosyal Güvenlik Kurumu sorumlu olacak ve zarara sebep olan araç malik, sürücü ve sigortacısı sorumlu tutulamayacaktır. 6111 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce açılmış olan ve tedavi gideri talebini de içeren davalarda, SGK Başkanlığı davada yasal hasım haline geldiğinden davaya dahil edilmesi gerekecektir. Ancak, 6111 sayılı Kanun ile KTK'nun 98. maddesinde yapılan değişiklik gereği kanun kapsamında olmayan tedavi giderleri için, zarara sebep olan araç ilgililerin sorumluluğu devam edecektir.


Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; öncelikle, davacı tarafa uygun bir süre verilerek, dava konusu edilen tedavi giderleri kapsamının (belgeli- belgesiz) açıklattırılması ve yapılan açıklamaya göre eksik kalan delillerin ve tedavi belgelerinin toplanması; 6111 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik gereği SGK'nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin de dava konusu edildiğinin bildirilmesi halinde, SGK'nın davaya dahil edilmesi; davacı ...'nın yaralanması nedeniyle yapılan ve talep edilen tedavi giderleri için, SGK'nın sorumlu olduğu tedavi giderleri ile sorumluluğu dışındakilerin ayrı ayrı hesaplanması, davacının yaralanmasının mahiyetine göre yapılması kaçınılmaz olan belgesiz tedavi giderleri için ayrıca hesaplama yapılması hususlarında, uzman doktor bilirkişiden rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.


4-Müteselsil sorumluluğa ilişkin hukuki sonuçlar BK'nun 61, 62, 106, 155, 162, 163, 166, 168. maddelerinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca müteselsil sorumluluğun bazı hukuki sonuçları vardır.


Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur.(BK 162/1). Borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder.(BK 163/2).
Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.(BK163/1).


Borçlulardan birinin yaptığı ödeme kadar, müteselsil sorumluların alacaklıya karşı sorumlu oldukları toplam miktar eksilmiş olur (BK 166/1). Borcun tamamı borçlulardan biri tarafından ödenirse, diğer borçlular da alacaklıya karşı borçtan kurtulur.


Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşması, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.(BK 166/3). Müteselsil borçlu, alacaklıyı tatmin ettiği oranda diğer müteselsil borçlulara karşı alacaklının halefi olur.(BK 168/1) ve alacaklının hakları ona geçer. Borçlu yalnızca kendi payına düşen kısmı ödemişse, diğer müteselsil borçluya rücu edemez.


2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91/1.maddesinde, "işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur", aynı Yasa'nın 85/1. maddesinde, "bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı", aynı Yasa'nın 85/son maddesinde ise, "işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur" hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın A-1.maddesinde de, "sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder" şeklinde ifade edilmiştir.


Yukarıda açıklanan 2918 sayılı KTK madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.


Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davalı işletenin aracının işletilmesi sırasında doğacak 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu trafik sigortacısı karşılamak durumunda olduğundan, somut olayda; davacının 15/08/2011 tarihli ibraname ile 156.000,00 TL ödeme karşılığında davalı ... şirketi yönünden feragat etmiştir. Şayet yeni alınacak bilirkişi raporu ile sigorta şirketinin ibra karşılığı davacıya yaptığı 156.000,00 TL ödemenin zararı tamamen karşılamaması halinde davalı işleten; poliçe limitini aşan miktarda zarar varsa limiti aşan kısımdan sorumlu olacaktır. (aradaki poliçe ilişkisi nedeniyle) Eğer limitin altında bir zarar varsa davalı işleten ibra nedeni ile bu oranda sorumluluktan kurtulmuş olacaktır. Davalı araç sürücüsü ise poliçe ilişkisinin tarafı olmadığından ve haksız fiil sorumlusu olarak sürücünün sigorta şirketine rücu hakkı sözkonusu olmadığından, sigorta şirketi tarafından yapılan 156.000,00 TL ödeme kadar davalı sürücünün borcu sona erecek, sigorta ödemesinin üstünde kalan zarar miktarından ise sürücü sorumlu olacaktır. ibranamenin müteselsil borçlular bakımından değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken açıklanan nedenlerle, kararın bozulması gerekmiştir.


SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4.462,38 TL kalan harcın temyiz eden davalı ... Petrol Tic. Ltd. Şti.'den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

15 Nisan 2020 Çarşamba
© 2024 AS-Hukuk Tüm Hakları Saklıdır.